kabul kararlilik psikolog antalya psikolog sertaç kırvar

Kabul ve Kararlılık Terapisi (Acceptance and Commitment Therapy – ACT), bilişsel davranışçı terapiye dayanan bir psikoterapi yaklaşımıdır. ACT, bireylerin acıyı azaltma, değerli bir yaşam sürme ve kişisel gelişim alanlarında esneklik kazanmalarını hedefler.

ACT, kabul ve farkındalık temellerine dayanır. Bu terapi yaklaşımında, bireylerin zorlukları, acıyı, rahatsızlığı veya istenmeyen düşünceleri ve duyguları tamamen reddetmek yerine, onları kabul etmeyi ve üzerinde esneklik geliştirmeyi öğrenmeleri teşvik edilir. Bireylerin yaşamlarını değerlerine dayalı olarak yönlendirmeleri ve harekete geçmeleri teşvik edilir.

ACT’nin altı temel süreci vardır:

Kabul: Bireylerin istenmeyen düşünceleri, duyguları veya fiziksel duyumları reddetmek yerine, onları kabul etmeyi ve farkındalıkla karşılamayı öğrenmeleri.

Farkındalık: Bireylerin anlık deneyimlerine, düşüncelere, duygulara ve fiziksel hislere odaklanmaları ve onlarla ilişkilerini fark etmeleri.

Değerler: Bireylerin önemli değerlerini belirlemeleri ve bu değerlere dayalı olarak amaçları ve hedefleri belirlemeleri.

Kararlılık: Bireylerin değerlerine dayalı olarak eyleme geçmeleri, uzun vadeli hedeflere ulaşmak için taahhütlerde bulunmaları ve zorluklarla başa çıkmaları.

Zihinsel Esneklik: Bireylerin düşüncelerle esnek bir şekilde etkileşimde bulunmaları, zihinsel tuzaklardan kaçınmaları ve zihinsel engelleri aşmaları.

İşlevsel Değerler: Bireylerin değerlerine dayalı olarak hareket etmeleri, yaşamlarında anlamlı ve doyum verici deneyimlerin peşinde olmaları.

ACT, depresyon, anksiyete, travma sonrası stres bozukluğu, bağımlılık, yeme bozuklukları, kronik ağrı ve ilişki sorunları gibi birçok psikolojik sorunun tedavisinde kullanılan etkili bir terapi yöntemidir. Terapi süreci, bireyin zorluklarına esnek bir şekilde yaklaşmasını, farkındalığını artırmasını ve değerlere dayalı olarak yaşamını yönlendirmesini sağlar.

ACT, bireylerin acıya direnme yerine kabul etmeyi öğrenmelerini ve hayatlarını değerlerine uygun bir şekilde yönlendirmelerini teşvik eden bir yaklaşım olmasıyla öne çıkar.